3 Şubat 2014 Pazartesi

1. KK Blog Turu: Boğulan Kız- Caitlin R. Kiernan


Wow, işte ilk blog turumuz başlıyor!

Her ne kadar bu gün gelsin diye sabırsızlansam da şu anda oldukça heyecanlıyım. Diğerlerinin de öyle olduğunu düşünüyorum. Blogu açtığımdan beri bir tur yapma isteği vardı bende zaten. Bu hayali böyle harika bloggerla gerçekleştirmek beni çok mutlu ediyor ^^

Sanırım yavaştan konuya geçmeliyim çünkü uzatmak ve sizi sıkmak istemiyorum. Umarım daha güzel kitaplarla, daha güzel blog turları yaparız deyip Boğulan Kız turumuzun ilk gününde sizi yorumumla, yabancı kapaklarla ve kitabımızın aldığı veya aday gösterildiği ödüllerle baş başa bırakayım.

İyi okumalar!

KİTAP HAKKINDA: 



Orjinal adı: The Drowning Girl
Tür: Fantazi, Korku, Paranormal
Yayın evi: Optimum
Goodreads Puanı: 3.81/5

Indiana Morgan Phelps -akadaşları ona kısaca Imp der- bir şizofreniktir. Artık kendi aklına güvenemez çünkü hatıralarının ona bir şekilde ihanet ettiğine ve onu kendi kimliğini sorgulamaya ittiğine ikna olmuştur.
Imp, gerçeklik algısıyla mücadele ederek kötü niyetli bir sirenle, ona yabani bir kız görünümünde gelen, yardıma muhtaç bir kurtla ya da çok ama çok daha tuhaf bir şeyle karşılaşmasına dair doğruları su yüzüne çıkarmalıdır.



YABANCI KAPAKLAR:

Orjinal kapak
Polonya kapağı



Boğulan Kız'ın yayınlandığı üçüncü ülke olduğumuzdan yabancı kapaklar skalamız pek geniş değil. Peki bu kapaklar kitaba uygun mu? Şahsen ben orjinal kapağı uyum yönünden daha çok sevdim diğer ikisine göre. Nedenine gelirsek,

Öncelikle şunu söylemeliyim, bizim kapağımız çok güzel. Rengi ve yazıları ''Beni al'' diyor. Ancak konuya göre biraz fazla ''canlı'' geldi renkler bana. Ama orjinal kapak kitabın karanlık havasını çok daha iyi yansıtıyor. 

Polonya kapağını ise yorumlamak dahi istemiyorum. Oldukça ürkütücü buldum ben. Uygun ama ürkütücü. Pek hoşuma gitmedi :/


ÖDÜLLER:

Kazandıkları;                                         Aday Gösterilenler;

James Tiptree, Jr. Ödülü                               Nebula En İyi Roman Ödülü
Bram Stoker Üstün Başarı Ödülü                Locus Award En İyi Fantastik Roman Ödülü
                                                                                 Shirley Jackson Ödülü
                                                                                 Mythopoeic Fantasy Yetişkin Edebiyatı Ödülü
                                                                                 British Fantasy Ödülü
                                                                                 World Fantasy En İyi Roman Ödülü



YORUM:


Evet, geldik asıl önemli olan yere. 

Şimdi kitaptan kısaca bahsedersem; Indiana Morgen Phelps yani Imp bir şizofreni hastası. (Ayrıca ressam ve her ne kadar inkar etse de yazar) Aynı kendini akıl hastanesinde öldüren annesi ve yine intihar eden anneannesi gibi. Ama Imp kendisininde şizofren olduğunu onların ölümlerinden bir kaç yıl sonra anlıyor.
 ''Delilik ailemde tren vagonları gibi peş peşe: büyük annem, kızı, kızının kızı ve eşantiyon olarak büyük teyze.''                                                                                  

Kitapta Imp olayları bir daktiloya yazarak anlatıyor. Burada onun düşüncelerini ve duygularını da görebiliyoruz bol bol. İkilem içinde ve neyin gerçek, neyin olmadığını bazı durumlarda sorgulamak zorunda kalıyor. Tabii olayları o anlatığı için sizde aynı duruma düşüyorsunuz. Gerçeğin ne olduğunu merak ediyorsunuz. 

Imp bu yazdıklarına 'kendi hayalet hikayem' diyor. Bu hayalet hikayesinde kendi sireniyle, kendi kurt adamı var.

Konu böyle yoruma geçersem, kitap bir çok yerde düşündürüyordu. Ayrıca size bir şizofrenin gözlerinden yaşananları aktardığı için değişik bir deneyim olduğunu da söylemeliyim. Dediğim gibi gerçeğin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Yaşananları uydurup uydurmadığınızı bilmiyorsunuz. 

Boğulan Kız'da oldukça fazla tablo ve kitap ismi geçiyordu. Ben bir kaç tabloya baktım. Kesinlikle kitapta da anlatıldığı gibi karanlık resimler. Yazarın ne kadar araştırma yaptığını ve bunları bulurken zorlanıp zorlanmadığını merak ediyorum, cevabı öğrenmek için söyleşiyi beklemem gerekecek sanırım. 

Son olarak kitabın başından, ortasından ve sonundan bahsetmek istiyorum. Önce başı:

İlk sayfaları nedense çok sevdim. O giriş cümlesi ve devamında ailesini ve kendini anlatması.. bilmiyorum bir nedenden hoşuma gitti. 


Ortası: İşte kitabın biraz sorun yaratan kısmı burası. İnkar yok, yavaş gidiyor. Bazı yerlerde ''Hadi ama daha hızlı!'' dediğim çok oldu. Yazar nedense ayrıntıya girmeye karar vermiş. Örneğin bir tablo hakkında 2 sayfa yazı yazılır mı? Bu kısımları biraz gereksiz uzatılmış buldum. Büyük ihtimalle diğer okurlarda aynı şeyi söyleyecektir. Konudan saptığını bazen Imp bile itiraf ediyor. Daha hızlı olsaydı burası, tam puan bile verebilirdim. 

Sonu: İşte burası harika olan kısmı. Kafa karışıklığının gittiği ve konunun olabilecek en tuhaf haliyle bitmesi. Zaten bu tarz kitaplarda nedense sonu çok daha vurucu oluyor. Aslında olan gerçeği kavradığımız ve şok olduğumuz bölüm bu. Hiç böyle bir şey beklemiyordum ne yalan söyleyeyim çok şaşırdım. 

Yorumu bitirmeden bir şey daha söylemek istiyorum, edindiğim izlenime göre bu kitap herkese göre değil. Yani sabırlı olmalı ve sonuna kadar okumalısınız. Ben fena bulmadım ancak dediğim gibi herkese göre bir kitap değil. Değişik bir şeyler arıyorsanız, size farklı bir görüş açısı kazandıracak Boğulan Kızı okumanızı öneriyorum. 

Puanım 3.5 ama siz onu 4 sayıverin :D 


TUR TAKVİMİ

Gün 1:
- Yazar Tanıtımı: Haylaz'ın Kitaplığı
- Yabancı Kapaklar + Ödüller: Aynı Kitabın Altında

Gün 2: 
- Ön Okuma: Benim Defterim
- Yazarın Diğer Kitapları: Pensieve

Gün 3: 
- Alıntılar + Bu Kitabı Okumanız İçin 5 Neden: Kitap, Kedi, Kahve

Gün 4: 
- Tanıtım Videosu + Okurken Dinlenebilecek Şarkılar + Dark Fantasy Nedir?: Kitap Karnavalı

Tabii çekilişimize katılmayı da unutmayın! İki tane Boğulan Kız veriyoruz ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder